2 Nisan 2007 Pazartesi

Fakat müzeyyen bu derin bir tutku


İlhami Algör'ün eğlenceli, kısacık ilk romanının adıdır bu. Eblehliğin verdiği düşünce çeşitliliği tanımı da sonlara doğru Casablanca'nın efsane sahnesinin canlandırmasında geçer. "Tekrar çal Sam" denildiğinde Sam'in yerini tutan roman genci girer şarkıya:



"Ablanı alacağım
Enişten olacağım
Sana koca bulacağım"

Böyle de nefistir.

Arka kapaktan:

"Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine."

Hiç yorum yok: